Almanca Deyimler
Almanca deyimler en sık kullanılan deyimler listemiz ile karşınızdayız. Deyimin tanımından sonra size Almanca deyimler listesi sunacağız. Bu listede önce Almanca deyimlerin önce Almancasını sonra da anlamını vereceğiz. Bazı deyimlerde birebir çeviri ve anlamı ayrı ayrı vererek daha iyi anlamanıza yardımcı olacağız.
Deyim, anlatıma akıcılık, çekicilik katan, çoğunun gerçek anlamından ayrı bir anlamı bulunan, genellikle de birden çok sözcüklü dil ögesi, kalıplaşmış sözcük topluluğuna denir.
En Sık Kullanılan Almanca Deyimler
Sık kullanılan Almanca deyimleri ve Türkçe açıklamalarını sizler için bir liste haline getirdik.
- Du ist mir Wurst.
Birebir çevrildiğinde “Bu bana sosis” gibi manasız bir cümleye dönüşen bu yapı aslında “Bu benim için fark etmez” gibi bir anlama gelmektedir.
Bu benim için fark etmez. - Nur Bahnhof verstehen
Benzer şekilde birebir çevirdiğimizde “Sadece tren istasyonu anlamak” gibi manasız bir anlamı olan bu yapı aslında “Senin anlattığın şey hakkında hiçbir fikrim yok” gibi bir anlama gelmektedir.
Senin anlattığın şey hakkında hiçbir fikrim yok. - Jemanden die Daumen drücken
Her zamanki gibi birebir çevirdiğimizde “Birine baş parmaklarını bastırmak” gibi saçma bir anlamı olan bu yapı ile aslında anlatılmak istenen “Birine şans dilemek” anlamında kullanılmaktadır.
Birine şans dilemek. - Fix und fertig sein
Fix und fertig sein “bitap düşmek” gibi aşırı yorgunluk içeren bir anlamda kullanılmaktadır.
Bitap düşmek - Jemanden auf den Keks gehen
Bu deyim “birini çok kızdırmak, sinirlerini ayağa kaldırmak, küplere bindirmek, sinirden kudurtmak” gibi anlamlarda kullanılmaktadır.
Birini çok kızdırmak. - Das Haar in der Suppe suchen/finden
Bu deyim “her şeyde kusur bulmak” gibi bir anlama gelir.
Her şeyde kusur aramak - Einen Korb bekommen
Einen Korb bekommen ile “çıkma teklifinin reddedilmesi” manasında bir reddedilme anlatılır.
Reddedilmek - Wo sich fuchs und Hase gute nacht sagen
Birebir çevirisini yaptığımızda “Tavşanların ve tilkilerin birbirlerine iyi geceler dediği yer” anlamına gelen bu deyim Türkçemizde “Kuş uçmaz kervan geçmez” olarak karşılık bulmaktadır.
Kuş uçmaz kervan geçmez. - Zwei Fliegen mit einer Klappe schlagen
Zwei Fliegen mit einer Klappe schlagen deyiminin birebir çevirisini yaptığımızda “Bir taşla iki sinek vurmak” anlamına gelen bu deyim bizim dilimizde “Bir taşla iki kuş vurmak” anlamında kullanılmaktadır.
Bir taşla iki kuş vurmak. - Das Kind mit dem Bade ausschütten
Das Kind mit dem Bade ausschütten deyimi birebir çeviride “küvetteki su ile birlikte bebeği de atmak” anlamına gelen bu deyimin dilimizdeki karşılığı “Kurunun yanında yaşı da yakmak” anlamına gelmektedir.
Kurunun yanında yaşı da yakmak.
- Mit dem Kopf durch die Wand wollen
Birebir Çeviri: Duvarı kafayla delmek istemek.
Anlamı: İmkânsızı başarmaya çalışmak ya da inatla bir işi yapmak.
Türkçesi: İnadına bir işi zorla yapmaya çalışmak. - Den Nagel auf den Kopf treffen
Birebir Çeviri: Çiviyi kafasından vurmak.
Anlamı: Bir şeyi tam olarak anlamak ya da doğru tespit etmek.
Türkçesi: Tam on ikiden vurmak. - Sich zum Affen machen
Birebir Çeviri: Kendini maymun durumuna düşürmek.
Anlamı: Kendisini küçük düşürecek bir duruma sokmak.
Türkçesi: Kendini rezil etmek. - Eine Extrawurst verlangen
Birebir Çeviri: Ekstra bir sosis istemek.
Anlamı: Özel muamele beklemek ya da ayrıcalık talep etmek.
Türkçesi: Torpil istemek. - Die Kirche im Dorf lassen
Birebir Çeviri: Kiliseyi köyde bırakmak.
Anlamı: Abartmamak, makul sınırlar içinde kalmak.
Türkçesi: Abartma, sakin ol. - Perlen vor die Säue werfen
Birebir Çeviri: Domuzlara inci atmak.
Anlamı: Kıymet bilmeyen birine değerli bir şey sunmak.
Türkçesi: Nanköre iyilik yapmak. - Auf Wolke sieben sein
Birebir Çeviri: Yedinci bulutta olmak.
Anlamı: Aşırı mutlu ya da âşık olmak.
Türkçesi: Havada uçmak. - Die Katze im Sack kaufen
Birebir Çeviri: Çuvaldaki kediyi satın almak.
Anlamı: Görmeden ya da ne olduğunu bilmeden bir şey almak.
Türkçesi: Körü körüne bir şeye atılmak. - Jemanden im Regen stehen lassen
Birebir Çeviri: Birini yağmurda bırakmak.
Anlamı: Birini yalnız bırakmak ya da yardım etmemek.
Türkçesi: Yolda bırakmak. - Sich in die Nesseln setzen
Birebir Çeviri: Isırgan otlarının içine oturmak.
Anlamı: Kendisini zor bir duruma sokmak.
Türkçesi: Ayağına sıkmak.
Almanca Deyimler ile İlgili Yazılar